Farkındayız, bir tıraş sitesinde Merkur’ü anlatmak, bir otomobil forumunda Mercedes’i anlatmak gibi bir şey. Bu camiaya merak salmış olup da Merkur adını duymamış olan, bir Merkur tıraş makinesi sahip olmayan var mıdır, pek sanmıyoruz. Bütün dünya piyasasında tıraş makinesi modelleri en çok taklit edilen, klasiğinden fütüristliğine, yumuşak karakterlisinden, agresif ağır abilere, ayarlı modellerden, bakalit modellere kadar sayısız modeli olan bu Alman tıraş efsanesinden konuşmaya gelin önce kısa bir tarihçe ile başlayalım.

1996 yılından 2021'e kadar Merkur, Dovo firması ile aynı çatı altında faaliyet gösterirken, 2021 yılı itibariyle ayrılmış ve faaliyetine müstakil olarak devam etmektedir.

Merkur kendi başına oldukça köklü ve önemli bir firmadır. 1896’da Almanya, Solingen ’de Emil Hermes tarafından kurulmuştur. Aslında Emil Hermes, isim olarak firmasına kendi soyadını vermek istemişti ama o dönem Solingen'de halihazırda aynı isimde bir marka olduğundan dolayı, o da isim olarak antik yunandaki Hermes’ in eşdeğeri olan Roma mitolojisindeki ticaret tanrısı, Merkur'ün adını vermiştir. Bugün Merkur, ailenin 4. kuşağı tarafından işletilen yaklaşık 100 kişilik bir işletmedir.

Merkur'ün ilk makinesi 1900'lerin başında çıkardığı Barthobel modelidir. Single edge makinelerin öncülerinden olan bu model 4cm eninde, çelik ustura formunda kama tipli, çıkarılıp yeniden bilenebilir bıçaklar kullanmaktaydı. Yaprak jiletlerin ortaya çıkmasıyla Bugünkü 37C slant ve 42C modelinin öncüleri üretildi. 1920lerde Emil Hermesin yerine firmanın başına oğulları geçti. Firma tarihi boyunca pek çok yeni modelin patentini almıştır. O dönemden bu yana Merkur firması geleneksel tıraş dünyasına adını kazımıştır. Firmamız Razorus, Merkur Tıraş Makinelerinin Türkiye'deki yetkili satıcısıdır.

Merkur modellerine bakınca insan kendini birbirinden güzel yemeklerin olduğu bir açık büfede gibi hisseder. Hepsinden almak, tadına bakmak istersiniz. Klasik bir 42c mi alsam, yoksa olmazsa olmaz bir 34C mi, Slant’sız da koleksiyon olmaz ki, ya o Futur, Futur’ la tıraş olmadan tıraş oldum denilir mi hiç?

Gerek işçilik olsun, gerek malzeme kalitesi ve sağlamlık olsun bu sektörün lider markalarından birisidir. Özellikle 34C modeli geleneksel tıraşa yeni başlayanlara en sık önerilen ve tüm dünyada en çok satılan jiletli tıraş makinelerinden bir tanesidir. İki parçalı olan model, her tasarım, hem kesim, hem fiyat performans olarak tam idealdir.

Ayarlı makine dendiğinde yine ilk akla gelen marka yine Merkur’dur. Klasik tasarım Progress ve modern tasarım Futur modelleri yıllardır tıraş severlerin en favori tıraş gereçlerindendir. İkisi de hafiften, çok agresife kadar kesim sunabilen, çok efektif tıraş eden makinelerdir. Özellikle Futur sakallarınızı biçerdöver gibi zahmetsizce temizler, jiletli tıraş makinelerinde uç noktalardandır.

Yakın zamana kadar Merkur, Vision adında ayarlı ve kelebek tipinde, modern tasarımlı, çok ihtişamlı bir modele sahipti. Bu Thor’un çekicini andıran benzersiz tıraş makinesi en komplike, iri ve ağır jiletli tıraş makinelerindendi. Bir sebeple üretiminin durdurulmasıyla artık tam anlamıyla bir koleksiyon parçası olmuştur.

Merkur’un modelleri saymakla bitmez, klasik krom ve altın kaplı modellere ek olarak şimdilerde, kaymaz kauçuk kaplamalı saplı modelleri de mevcut. Bazı ikonik modellerinin çıkış tarihlerine bakalım:

1931 Merkur 34C

1955 Merkur Progress

1985 Merkur Futur

2000 Merkur Vision

Özetle; Merkur’ ün her yaşa ve beğeniye uyabilecek bir modeli bulunmaktadır. Ki eğer siz de bu alanda biraz tecrübe sahibiyseniz, zaten halihazırda tıraş dolabınızda en az bir Merkur tıraş makinenizin olduğunu tahmin ediyoruz. Ama eğer henüz denemediyseniz, geleneksel tıraşın olmazsa olmazlarından birisi olan bu markanın modellerine bir göz atmanızı şiddetle tavsiye ederiz. Alman teknolojisiyle üretilen bu makinelerden memnun kalmama ihtimaliniz yok gibidir.

Bir başka marka yazısında görüşmek üzere, tıraş keyfiniz daim olsun.