Islak Tıraş Nedir - Tanımı ve Gelişimi
22 Eylül 2018Islak Tıraş Nedir? Tanımı ve Gelişimi
Beyler, eğer tıraş olmak en keyifli ve tazeleyici günlük faaliyetiniz değilse, bu işte bir şeyleri yanlış yapıyorsunuz demektir. Biz de inceledik ve insanoğlunun binlerce yıldır kullandığı bir yöntem olmasına rağmen, bugün "ıslak tıraş” dediğimizde herkesin aklına farklı şeyler geldiğini gördük. Hızla akıp giden modern yaşantımız içerisinde, bizi özümüzdeki erkekle buluşturan bu günlük yolculuğun ihmal edildiğini fark ettik ve bir tanım birliği yaratmak amacıyla bu yazıyı hazırladık.
Önce - Ademoğlu Neden Tıraş Oldu?
Islak tıraşı anlatmaya başlamadan önce tarihin başlangıcına gidelim: Çok çok eski tarihlere ait bulgular olmasına karşın; sağlıklı olarak erişebildiğimiz en eski tarih MÖ. 3000 yılları civarı Antik Mısır hikayeleridir. Arkeologların mağara duvarlarından ve kazılardan aktardıklarına göre Antik Mısır’da tıraş hijyen ve sağlık bakımından hassasiyet gösterilen bir konuydu. Yüz ve vücut kıllarının kesilmesi kılların arasında yaşayabilecek her türlü bakteri, virüs veya hastalığın önüne geçmiş oluyordu. Sakalını ve vücut kıllarını kesmeyen kişiler için bu durum bir ihmalkarlık ve sağlıksızlık göstergesi olup, onlar için bir utanç kaynağı idi. İşte bu nedenle tıraş için yandaki alet gibi altın, bakır veya taşlardan yapılmış pek çok alet bulunmuştur.
Tarihi biraz ileri aldığımızda, tıraşla ilgili en öne çıkan hikayede Makedonya Kralı Büyük İskender’i görüyoruz. Kendisi her zaman kusursuz şekilde tıraşlı olduğu gibi ordusuna da daima tıraşlı olmalarını salık veriyordu. Bunun sebebi, sadece hijyen değil; uzamış bir sakalın, genellikle yakın dövüşle geçen savaşlarda ölümcül hatalara yol açabilmesiydi. "Sakalı ele vermek" deyimi, anlaşılan, o tarihlerde de geçerliymiş.
Özetle, tarihçilerin somut olarak ortaya koyabildiği yaklaşık 5.000 yıllık tıraş tarihi boyunca, önceleri sağlık ve temizlik amacıyla başlayan sakal tıraşının, zaman içerisinde gerek güvenlik gerekse sosyal statü bakımından bir olmazsa olmaza dönüştüğünü ve hatta Roma döneminde sadece özgür insanlara tıraş olma hakkı verildiğini görüyoruz.
Sonuçta net olan şu ki; çeşitli moda ve sakal akımları gelip geçse de, 5.000 yıldır tıraş oluyoruz beyler...
Peki Nasıl Tıraş Oluyoruz?
Hemen söyleyelim: Son 100 yıla kadar tamamen ıslak şekilde. Son yüz yılda ise kısmen kuru (yani elektrikli makine ile) ama genel olarak yine ıslak şekilde. Yani su ve sabun ile…
Yukarıdaki ifademizle "Tıraş”ı ikiye ayırmış olduk; öyleyse adını koyalım:
1. Islak Tıraş : Yüzü ıslatarak, her türlü sabun, krem, jel, köpük vs. ile sakalın kesici bir alet veya sistem kullanılarak kesilmesi.
2. Kuru Tıraş : Sakalın elektrikli veya şarjlı bir makineyi yüzde gezdirerek kesilmesi.
(Bu yöntem yazımızın konusu olmadığı için, sadece, ne en keyifli ne de en sağlıklı yöntem olmadığını belirterek bırakalım ve detaya girmeyelim.)
Islak tıraşı ise kabaca şu şekilde ikiye bölmek mümkün:
A. Modern Islak Tıraş
B. Geleneksel Islak Tıraş
"Modern Islak Tıraş” günümüzde 35 – 40 yaşlarında veya daha genç olan pek çok erkeğin tıraşa başladığı yöntemdir. Basınçlı tüplerde hazırlanmış köpük veya jeller, ve de iki veya daha çok bıçaklı (kartuşlu) sistemlerle tanımlamak mümkündür. Başka bir tıraş şekli tanımayan bu büyük kitleye, ilk ergenlik dönemlerinden beri televizyon reklamlarında bu yöntem gösterilmiş; sakalın çıkış yönünü bile önemsemeden, en iyi ve en güvenli tıraşın bu şekilde yapılabileceği anlatılmıştır. O kadar ki; önce geleneksel yöntemlerle sinekkaydı tıraş edilmiş oyuncular, televizyon reklamlarında yüzlerinde bir gülümsemeyle, aleti bir yanaktan diğer yanağa tek hamlede çekerken, bu aletlerin hareketli başlıklarıyla yüze kendiliğinden uyum sağladığı; kullanıcı dikkatsiz davransa bile yüzün kesilmeyeceği anlatılmıştır. Ana prensibi sakalı uzaktan kesmek olan bu aletlerle gerçekten de çok dikkatsiz davranmadığınız sürece yüzünüzü kesme ihtimaliniz düşüktür. Diğer avantajları ise herhangi bir temizlik veya bakım gerektirmeyen; dev hiper-marketlerden mahalle bakkallarına kadar hemen her yerde bulunabilen kullan – at başlıklarıdır. Günümüzde, yakınınızdaki bir markette yaprak jilet bulmanız çok düşük bir olasılık iken üçer, beşer bıçaklı kullan – at kartuşları rahatlıkla bulabilirsiniz. Ucuz gibi görünse de kartuşlu sistemlerle düzenli tıraş olan bir erkeğin sürekli alması gereken kartuşlar her yerde bulunabilir. İşte bu sebeple "modern ıslak tıraş” yöntemi, yapılan toplam harcamayı arttırmasına rağmen, son derece popüler olmuştur. Sonuçta pazarlamada erişilebilirlik her şeydir.
Özetle "Modern Islak Tıraş” güvenli, güvenli olduğu için hızlı ve kolay bir tıraş yöntemidir. Ancak ne yaman bir tezattır ki; bu özellikler bu yöntemin en tatmin edici yöntem olması anlamına gelmiyor. Günümüz modern erkeğinin, kaçabileceği her fırsatta tıraştan kaçması bir tatminsizlik halini açıkça ortaya koyuyor.
"Geleneksel Islak Tıraş” ise yukarıda anlattığımızın tam tersine bir dünyadır. Bu yöntemi kullananlar çoğunlukla, tıraştan kaçmak bir yana, tıraş olacakları saati iple çekerler. Bakıldığında, geleneksel yöntemde de modern yöntemde de yapılan iş, yüzü ıslatma, köpükleme ve sakalı kesme olarak aynı şekilde ilerlerken; detaylardaki farklar o denli büyüktür ki hissettirdiği, adeta taban tabana zıt duygulardır. Geleneksel tıraşta basınçlı tüplerin yerini doğal sabunlar veya kremler aldığından dolayı, olaya köpürtmek için bir de fırça eklenmesi gerekmektedir ve işin keyif katsayısı tam da burada daha fırçayı elinize alır almaz büyük oranda artmaktadır. (Fırçanın faydaları saymakla bitmez; bir başka yazıya bırakıyoruz.)
Geleneksel yöntemde sakalın kesiminde "jiletli tıraş makinesi” veya az da olsa "ustura” kullanılır. İngilizcesi "safey razor” yani "güvenlikli ustura” anlamına gelen jiletli tıraş makineleri, kullanım kolaylığından dolayı yaygın olarak tercih edilmektedir.
Usturaya göre güvenli oluşunun sebebi jiletin cilde sadece belli bir açıyla temas etmesini sağlayan bir güvenlik barı bulunmasıdır. Ustura kullanırken açıyı yaklaşık 30 dereceye kendiniz ayarlamanız gerekirken; bu aletlerde jilet cildinize zaten sadece 30 derecede temas edebildiği için açıyı ayarlamanız gerekmez. Bunları kullanırken size düşen, sakalınızın yönünü bilerek ilk perdeyi sakalın çıkış yönünde almak ve çoğunlukla metal olan bu aletleri yüzünüze bastırmadan, kendi ağırlıklarından yararlanarak kullanmaktır. Bu aletler hakkında söyleyebileceğimiz son özellik, size hiçbir kartuşlu sistemin veremeyeceği yakınlıkta tıraşlar vermeleri ve bu esnada da doyumsuz tıraş keyfini perde perde yaşatmalarıdır.
Özetleyelim: Islak tıraşın "geleneksel” diye adlandırdığımız şekli sizi, özünüzdeki erkekle buluşturacak ve bugüne kadar tanımadığınız duygularla tanışmanızı sağlayacaktır. Tıraşınızın zorunluluktan çıkıp keyfe dönüştüğü bu yolculukta, kendinizle ilgili yepyeni keşifler yapmanıza vesile olacaktır.
Okuduğunuz için teşekkür eder, şimdiden keyifli tıraşlar dileriz.,