Neden Geleneksel Islak Tıraş
22 Eylül 2018Bu yazımızda ilk olarak elektrikli tıraş makineleri ile ıslak tıraş arasındaki farklara değineceğiz. Ardından da ıslak tıraşın "geleneksel” deyimiyle tanımlanan türünü değerlendireceğiz.
Su ve Sabun Tıraş Makinesine Karşı...
Bu ilk kısımda ıslak tıraş ile tıraş makinelerini karşılaştırıyor ve neden ıslak tıraşın tercih edilmesi gerektiğini inceliyoruz. Fakat bu incelememize başlarken tıraş makinelerinin nasıl doğduğunu hatırlamamız gerekir:
1927 yılında Jacob Schick ilk elektrikli "kuru” tıraş makinesini ürettiğinde, kendi askerliğinde tıraş olacak suyu bulmanın zorluklarını hatırlıyor ve daha kolay tıraş olunabilecek bir yöntem hayal ediyordu. Ürettiği makine çoğunlukla seyahat edenler tarafından tercih ediliyor; tren, uçak, ve gemi banyolarında bulunan prizlere takılarak kullanılabiliyordu. O günün koşullarında büyük bir ilerleme gerçekleştiren Schick’i 1930’ların sonlarına doğru Remington, Philips ve Braun takip etti.
Günümüzün modern dünyasında tıraş olacak suyun temini bir zorluk olmaktan çıkmışsa da modern hayatın getirdiği en büyük baskı; "zaman baskısı” halen elektrikli tıraş makinelerinin tercih edilmesinde en önemli rolü oynamaktadır.
Bugün piyasada ıslak olarak dahi kullanılabilecek çok gelişmiş elektrikli tıraş makineleri bulunuyor. Bu makinelerin temel avantajı hızlı ve pratik şekilde tıraş yapabilmeleri. Tıraş öncesinde nemlendirme, koruma veya kayganlaştırma gibi hiçbir ön hazırlık gerektirmiyorlar ve çok pratik kullanıma sahipler. Ancak bu, ciltte yanma, tahriş ve kurumalara sebep olabiliyor. En önemli sıkıntıları ise erkeğe kendisini iyi hissettirecek temiz, yakın, lüks ve keyifli tıraş hissinden uzak kalmaları.
Peki buna karşın ıslak tıraş ne sağlıyor? Öncelikle yüzün ılık suyla nemlendirilmesi sayesinde gözenekler açılıyor ve kullanılan sabun, köpük, krem veya jel yardımıyla cilt yağ ve kirden arındırılıyor. Ardından kesici bir aletle yapılan tıraş esnasında cilt, en üst katmandaki ölü deriden de arındırılmış oluyor ve tazeleniyor. Bu sayede hem temizlik ve bakım sağlanmış, hem de bir "peeling” işlevi ile cilt arındırılmış oluyor. Islak tıraşın elektrikli tıraş makinelerine göre dezavantajı ise daha fazla zaman ve özen gerektirmesi. Yandaki resimde ıslak tıraş ve elektrikli makine ile kesilmiş sakal arasındaki fark mikroskobik olarak görülmektedir.
İşte bu sebeple biz, "RAZORUS.com” ailesi olarak ıslak tıraşın faydalarını ve yaşattığı keyfi, 5 – 10 dakikalık zaman tasarrufuna feda etmemek gerektiği kanısındayız.
Peki "Geleneksel" Olan Nedir?
Şimdi geldik yazımızın ikinci bölümüne; ıslak tıraşın "geleneksel” diye adlandırdığımız kısmına...
Tıraş Fırçasız Olmaz!
Öncelikle şunu bilmelisiniz ki; "geleneksel” sözcüğü ile işaret ettiğimiz ilk fark, fırça kullanımıdır. Bize göre tıraşın en önemli bileşeni budur. Tıraştan önce yüz ılık suyla yıkanır ve sakal yumuşatılır; hemen akabinde de tıraş sabunu veya kremi hazırlanarak fırçaya yüklenir ve yüze mükemmel bir masajla uygulanır. Çoğu erkek için belki de tıraşın en keyifli olan kısmı işte bu kısımdır. Ilık bir fırçayla yapılan bu masaj cildi kir ve yağdan arındırır, temizler; gözenekleri açar, sakal diplerini uyarır ve canlandırır, sakalı kaldırır, yumuşatır ve tıraşa hazırlar. Bu hazırlık ne kadar iyi yapılırsa, tıraşınızın kalitesi o denli artar. Tabi aldığınız keyif de katlanır...
Tıraş fırçalarını, sentetik fırçalar, domuz kılı fırçalar, at kılı fırçalar ve porsuk kılı fırçalar olarak kabaca dört grupta toplayabiliriz. Ülkemizde genellikle yaygın olan ve çoğu berberde kullanılan tür domuz kılı fırçalardır. Bunları genellikle sarıya yakın kıl renginden ve kıl uçlarının kullandıkça iki veya üç kıla ayrışmasından tanımak mümkündür. Dünyada kabul görmüş en kaliteli fırçalar ise porsuk kılından üretilmektedir. Bu fırçaların en önemli özelliği, suyu, köpüğü ve ısıyı muhafaza etme konusunda rakipsiz oluşlarıdır. Kılın türüne göre standardtan en nadir bulunana doğru pure badger, best badger, silvertip / super badger ve high mountain badger olarak dört gruba ayrılırlar. Cildinizin özelliklerine ve kişisel beklentinize göre seçim yapmanız mümkündür. Hangisini tercih ederseniz edin, cildinizin genç ve canlı kalması, temizliği, sağlığı ve tıraşınızın kalitesi bakımından fırça kullanmanızı kesinlikle öneriyoruz.
Peki Sakalı Nasıl Keseceğiz?
Yüzün hazırlanmasından sonra sakalın kesilmesine geçelim. Bu noktada dört seçeneğiniz bulunuyor:
1. Kartuşlu (çok bıçaklı) sistemler. (Bıçakların bir kartuş içerisinde sunulmasından dolayı böyle adlandırılıyor)
2. Jiletli Tıraş Makineleri. (Double Edge "DE” Razor veya Safety Razor "SR”) olarak bilinirler.
3. Jiletli Usturalar. (Halihazırda berberlerde kullanılan)
4. Çelik Usturalar. (Islak tıraşın Nirvana’sı olarak adlandırıyoruz)
Yazımızın son kısmında da bu dört kesici aletle ilgili farkları inceleyelim:
Islak tıraşın Nirvana’sı olarak adlandırdığımız çelik usturaların tıraş konforu, kalitesi, keyfi ve maliyeti bakımından rakipsiz olduğunu söyleyebiliriz. Bakımı iyi yapıldığı ve korunduğu müddetçe bu aletler nesiller boyu size hizmet edebilecek özelliktedir. Tıraş öncesinde kayışlanarak kesici ağızdaki tüm pürüzler giderildiği için ustura cildinizde adeta akar ve size olabilecek en konforlu ve yakın tıraşı sunar. Ancak bu usturalar ile tıraş olmak için hem tıraşın kendisine hem de usturanızın bakımına ciddiyetle zaman ayırmanız gerekir. Ayrıca ustura kullanmayı öğrenmek de zaman alan bir süreçtir. Bugüne kadar elektrikli makine veya kartuşlu sistemlerle tıraş olmuşsanız, ustura ile tıraş olmayı denemenizi bu aşamada kesinlikle tavsiye etmiyoruz.
Jiletli usturalar, çelik usturalar gibi kayışlama zahmeti olmadığından, çelık usturalara güzel bir alternatif sunarlar. Jilet takılarak kullanılan usturalardır. Günümüzde, son derece kaliteli jiletler kullanan ve tıraş muazzam bir keyif haline getirebilen son derece gelişmiş jiletli usturalar bulmak mümkündür. Ustura ile tıraş olmayı seven ama kayışlama, bileme, bakım gibi zahmetlere katlanmak istemeyen dostlarımız bu ürünleri tercih edilebilir.
Korkma! Sen de Yapabilirsin.
Jiletli tıraş makineleri için de jiletli usturaların güvenli ve pratik hale getirilmiş modelleri olduğunu söyleyebiliriz. Bu aletler hem gündelik kullanıma uygun ve pratik, hem de jiletli ustura gibi yakın ve kaliteli tıraş keyfini sunabilen yegane aletlerdir. Metal yapıları sayesinde elinize aldığınızda ağırlığını ve kalitesini hissedeceğiniz bu aletler, ara sıra bakım ve temizliğini yaptığınız sürece size uzun yıllar hizmet edebilecek özelliktedir. Eğer kartuşlu (çok-bıçaklı) sistemle tıraş oluyorsanız, böyle bir alet kullandığınızda alışmanız gereken en önemli husus, doğru açıyı yakalayarak cilde bastırmadan tıraş olmaktır. Bu aletler cildinizin üzerinde ek bir baskıya gerek olmadan, kendi ağırlıklarıyla yavaşça kayarak tıraş ederler. Bir geçişte bütün sakalınızı almasını beklememelisiniz. Bu aletlerle ideal bir tıraş iki veya üç perdede tamamlanır. Ancak bu sizi korkutmasın: Çok bıçaklı sistemlerdeki gibi tıkanma olmayacağından, eliniz alıştıkça daha uzun, net ve yumuşak hareketlerle tıraş olmaya başlayacak ve harcadığınız toplam sürenin kısaldığını göreceksiniz. Öte yandan bu aletler ile tıraşınız keyfe dönüşeceği için içten içe tıraşınızın bitmemesini istemeye başlayacaksınız. Ayrıca çok bıçaklı sistemlerden gelen bastırma alışkanlığınızı zamanla bırakacağınız için tahriş probleminiz de kalmayacaktır. Sonuç olarak; ikinci ve hatta üçüncü perde tıraşın sizin için ifade ettiği tek şey, "artan tıraş keyfiniz" olacaktır. Tabi ki her konuda olduğu gibi bu konuda da bir öğrenme süreci bulunuyor. Eliniz alışana kadar ve doğru jileti bulana kadar birkaç konforsuz tıraş yaşayacaksınız. Ancak bir kere alıştıktan ve doğru jileti bulduktan sonra, kendinizi sabahları aynanın karşısında geçireceğiniz 15 dakikayı sabırsızlıkla beklerken bulacaksınız. Mutlaka denemenizi tavsiye ederiz.
Son olarak da günümüzde en yaygın şekilde kullanılan kartuşlu sistemlere değinelim. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz jiletli tıraş makinelerinde 1930’lardan 80’lere kadar o denli kaliteli ürünler üretilmiştir ki o günlerde kullanılan bazı aletler bugün hala babadan oğula ve hatta toruna devrolmuş halde hizmetine devam etmektedir. Haftada bir kere yaprak jilet değiştirileceğini hesaplarsak bu aletler tıraşın maliyetini uzun dönemde ciddi anlamda düşürmektedir. Fakat ekonomik sistemin satış ve kar baskısı altındaki pekçok firma için bu durum, müşteri geri dönüşünün neredeyse hiç olmadığı sıkıntılı bir durumdur. İşte bu noktada "daha iyi” tıraş ettiği ve "daha güvenli” olduğu iddia edilen kartuşlu (çok bıçaklı) sistemler üretilmiştir. Bu sistemlerde, nispeten hesaplı bir gövde, yanında birkaç kartuşla birlikte satılır; ancak zaman içerisinde yapacağınız kartuş alımlarıyla tıraş maliyetinizin hızla arttığını gözlemlersiniz. Yandaki grafikte kartuşlu sistemlerle, jiletli tıraş makinelerinin kullanım maliyetleri arasında bir karşılaştırma yapılmış ve beş yıl gibi uzun bir vadede ortaya çıkan fark gösterilmiştir
Tıraş kalitesi ve konforu açısından değerlendirecek olursak, kartuşlu sistemler cilt türüne göre faklılık göstermektedir. Cildiniz sorunsuzsa, sakalınız yoğun ve sert değilse, kartuşlu sistemlerle oldukça kaliteli tıraşlar yakalayabilir ve herhangi bir değişikliğe ihtiyaç duymayabilirsiniz. Ancak sakalınız sert ve cildiniz hassasa yakınsa jiletli tıraş makinelerini denemenizi tavsiye ederiz. Kısa bir öğrenme ve alışma süresinden sonra, günlük tıraş ihtiyacınız, vazgeçemeyeceğiniz bir keyfe dönüşecektir.